ÖĞRETMENLİĞE GİRİŞ
Herkese merhabalar,
Benim öğretmenlikle ilgili ilk yazım, henüz acemi olduğumun farkındayım fakat amacım az da olsa kendi düşüncelerimi yazmak ve yeri geldiğinde gerekli bilgiyi vermek. Bilimsel içerikli olmasından ziyade görüş belirtmek istediğim bir konu. Tabi ki zaman ilerledikçe öğretmenlikle ve öğretmenlerin öğrencilere vereceği önem üzerinde durmak isterim.
Ben bir sınıf öğretmeni adayıyım. Henüz öğrenci olmama rağmen bendeki bu meslek aşkını bir türlü içimden atamıyorum. Bir an önce iş dünyasına atılıp öğrencilerime benim tabirimle minnoşlarıma kavuşmak istiyorum. Bu mesleği gerçekten içten bir şekilde yapmak isteyen birisiyim. Bana göre çocukların öğretmeni olmak bu hayatta yapılabilecek en zor mesleklerden birisidir. Ağaç yaşken eğilir atasözü sanırım bize her şeyi anlatıyor. Öğretmenlik ülkemizde ne yazık ki pek değer görmeyen ve herkes tarafından hafife alınan bir meslek olarak algılanıyor. Klişe olacak belki ama bunu okuyunca anlıyoruz. Gerçekten öğretmenlik okumak çok zor. Hele ki sınıf öğretmenliği okumak. Aslında ne tür zorluğu var ki denilebilir çünkü bunu benim kendi çevrem bile söylüyor. Sizinki kolay, onu okumakta ne var gibi bir sürü laf duyuyorum. Beni de anlamayacaklarını bildiğim için pek bir açıklama yapma gereği duymuyorum. Çünkü insanlar hep kendi bildiklerini savunurlar...
Öğretmen olmak, bir ruha dokunmak demektir bana göre. Öylesine söylediğim bir söz değil bu, gerçekten bir ruha dokunmak.. Bu öyle basit olarak kabul edilmemeli ve her önüne gelen öğretmen olurum veya olabilirim dememeli. Bir ruha dokunmak demek bir gelecek demek. Ve bu gelecek öyle kolay kolay herkese emanet edilmemeli. Kısacası öğretmen olmak öyle her insanın yapabileceği bir meslek haline gelmemeli...